

4. Cenazenin Defni ve Taziye
Cenaze namazından sonra, namaza katılanlara imam, “Merhumu nasıl bilirsiniz? Iyi bir kul olduğuna şahitlik eder misiniz? Hakkınızı helal eder misiniz?” diye sorar. Cemaat de ölen insana şahitlikte bulunur. Cenazenin kabre konulmasına defin denir. Cenaze, namazın hemen ardından defin için kabre götürülür. Bu konu ile ilgili olarak Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Cenaze defninde acele ediniz…”1
Cenazeye karşı saygılı davranmak gerekir. Ölen insana karşı saygımızı onun cenazesine katılarak gösteririz. Ayrıca yoldan geçen bir cenaze gördüğümüzde ayağa kalkmamız da ona karşı saygımızın bir ifadesidir.
Defin işlemi gündüz yapılmalıdır. Bu nedenle cenazenin gömüleceği kabir önceden kazılır. Ölen kişinin yakınlarından birkaç kişi cenazeyi kabre indirir. Cenaze, kıbleye doğru sağ tarafı üzerine yerleştirilir.
Defin işlemini bitirdikten sonra kabrin başında bekleyip dua edilir. Özellikle Yâsîn, Mülk, İhlâs, Felâk, Nâs ve Fâtiha sureleri ile Bakara suresinin ilk beş ayeti okunur. Okunan surelerin sevabı ölüye bağışlanır ve onun affedilmesi için dua edilir.
Cenazenin kabre konulması ve duaların okunmasının ardından cemaat dağılırken imam orada kalır. Ölünün kabrinin baş tarafında durarak Arapça ifadelerle ona kabir sualleri ile ilgili hatırlatmalar yapar. Buna “telkin” denir.



