top of page

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

 

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!  Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.

...

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?  “Gömelim gel seni tarihe!” desem, sığmazsın.

...

Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber,  Sana avucunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmet Âkif ERSOY

Safahat, s. 411-413.

5. İslam’ın Şehitlik ve Gaziliğe Verdiği Önem

Allah (c.c.) yolunda mücadele ederken öldürülen kimseye şehit denir. Şehitlik, İslam dininde  peygamberlikten sonra en yüksek rütbe sayılmıştır.

Peygamberimiz (s.a.v.) “Allah (c.c.) yolunda öldürülen şehittir.”1 buyurmuşlardır. Yüce Allah  (c.c.) bir ayet-i kerimede “Kim Allah’a (c.c.) ve Resulüne (s.a.v.) itaat ederse işte onlar, Allah’ın  (c.c.) kendilerine nimetler verdiği peygamberler sıddıklar, şehitler ve salih kişilerle beraber  olacaklardır. Bunlarla arkadaşlık ne güzeldir.”2 buyurmuştur.

   Allah (c.c.) yolunda herhangi bir savaşa katılıp sağ olarak geriye dönen kimselere de gazi  denir. Gazilik de İslam inancına göre şehitlik kadar önemli bir mertebedir. Çünkü gaziler, Allah  (c.c.) yolunda veya vatanını korumak amacıyla bir savaşa katılmış, canını ortaya koymuş ve sonuna  kadar mücadele etmiş insanlardır.

Peygamberimiz (s.a.v.) bu konuda şu müjdeli haberi vermektedir: “İki göz cehennem ateşinde yanmaz: Biri Allah  (c.c.) korkusundan ağlayan göz. Biri de Allah (c.c.)  yolunda nöbet tutarken düşmanı gözetleyen göz.”1

kaynakça; hitabet_ve_mesleki_uygulamala

bottom of page